Melodilerin Fısıltısı

Bazen öyle hissedersin ki... Dinleyeceğin müzik listende bir şarkı açar peşi sıra diğerlerine geçersin. Hiçbirinde durmaz ve ruh haline uygun olanı bulamazsın. Sonra bir yerde durursun. Sadece enstrümanların konuştuğu birinde. Sözsüz müziklerde durursun. Söyleyecek söz kalmadığından mı yoksa tek bir söz duymaya mecalin kalmadığından mı bilinmez. Belki de kafanın içinde susmayan sözlere bir fon müziği eklemiş olduğundan kendince bir müzik yaparsın. Kafanın içinde susmayanları bastıramasan da bir müziğe dönüştürürsün onları. Hayatına bir müzik eklersin. Hayatının müziğini duyarsın zamanla. Sonra bir seçim yapmak zorunda kalırsın. "Hayatımın müziğini mi hayalimin müziğini mi dinlemeliyim?" der durursun. Kafanın içindeki tüm o bangırtıya rağmen küçük  bir fısıltı. Yükselmek isteyen ama korkak bir melodi. Hayalim hayatımın şarkısı haline dönüşmeli mi yoksa o fısıltının o gürültüde kaybolmasını beklemeli mi ? Bilemezsin. O fısıltıyı duyamayacağın zamanlar gelir. Kafanın içindeki sesleri susturamazsın aynı zamanda. Başka sesler yükselsin istersin bu yüzden. Bir televizyon açar izlemesen de dinlersin. Ama bastırmaz. Birileriyle oturur konuşmasan da dinlersin. Ama susmaz. Kafanın içindekileri ondan daha yüksek sesler bastırmaz. Ama bir fısıltı yeter kimi zaman. Hayalinin fısıltısı. Boğazın çırpınan dalgaları. Rüzgarın uğultusu. Ormanların sessiz gürültüsü. Cam açıkken yabancı bir evden gelen çatal bıçak sesi. Yağmurların camı tekmelemesi. Sabah 5'te sokakların kahkahası. Sessizliğin sesleri yeter kimi zaman tüm o gürültünün dinmesine. Seslerde bulamadığın yolların sessizliğinde kaybolursun. Tenha sokakların ürpertisi, titrek bir heyecan kaplar içini. Ne yapacağın konusunda kararsız kalırsın. Bir gün bir yerden başlarsın. Bir adım atar peşi sıra düşersin. Kalkar tekrar başlarsın. Uçmayı dener yere çakılırsın. Kendine bir kanat ararsın. Kuşlardan almak ister izin çıkaramazsın. Dağlar kadar dik durabilmek ister, heybetine ulaşamazsın. Sonra takar kulağına kulaklığı yeni hayallere dalarsın. Uçamasan da yürüdüğün. Yürürken düşmeyeceğin hayallere dalarsın. Bir gün gerçek olur ya, der durursun. Sonra diğer şarkıya geçer gözlerini yumarsın. O karanlıktaki boşluğa kendini bırakır, ister uçar ister düşersin. Ama vazgeçmezsin. Utanmaz, etrafındaki gözleri yadırgamazsın. Kulaklıktaki müzik sesi durmuş olsa da melodilerle dans etmekten vazgeçmezsin. Çünkü bilirsin "Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanırlar." O müzik uğruna deli olmayı yeğlersin. Kimsesiz şarkıları yüreğine toplar, etrafındaki insanların şarkılarına kulağını kapatırsın. Kendi melodilerinin tellerine tutunur da yaşarsın. Bir melodiye dönüşür ama yine de sesini çıkarmadan yaşarsın. Sessizliğin içindeki gürültüde dans ederek yaşarsın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar